Boşanma,yasalar çerçevesinde yapılmış olan bir evliliğe, hayatta olan eşler arasında, mahkeme kararıyla, hukuken son verilmesidir. Boşanma kararının verilmesi ile birlikte, eşlerin birbirine karşı evlilikten doğan karşılıklı hakları ve yükümlülükleri sona ermektedir.Taraflar sadece mahkeme tarafından karar verilmiş olmak kaydıyla tazminat, nafaka gibi mali konular ve velayet konularında karşılıklı hak ve borç sahibi olabilirler.
Boşanma, sadece ülkemizde değil tüm dünyada aile kurumu açısından istenilmeyen ancak kaçınılmaz bir durumdur.Boşanmaların önüne geçilmesi sağlıklı bir toplum yapısı oluşturulması için çok önemlidir.Ancak Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun en son verilerine göre ülkemizde boşanma oranları % 35'lere ulaşmıştır. Bu istatistiksel veriler boşanmanın ciddi bir sosyal sorun olduğunu şüphe götürmez bir tarzda kanıtlamaktadır.
BOŞANMA DAVALARI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR
Boşanma davası açmak istiyorum. Hangi mahkemede açabilirim?
Boşanma davalarında görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile kurulmuş olan Aile Mahkemeleridir.Aile mahkemeleri, her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli bir asliye mahkemesi olarak kurulur.Aile mahkemesi olmayan yerlerde boşanma davalarına asliye hukuk mahkemeleri bakar.Gaziantep te halen 6 adet aile mahkemesi boşanma davalarına bakmaktadır.
Eşim ve ben şu an ayrı şehirlerdeyiz boşanma davasını nerede açacağım? Boşanma davalarında yetkili mahkemeler
Boşanma davalarında yetkili mahkeme ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 168.maddesinde düzenlenmiş olup buna göre "eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer" mahkemesidir. Boşanma davası açan eş, bu iki yer mahkemelerinden birinde davasını açabilir. Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.Yerleşim yeri kavramı çeşitli delillerle ispatlanabilir.Örneğin, nüfus kaydının bulunduğu yer yerleşim yeri için bir karinedir.Türk Medeni Kanununda yer alan hükümlere göre bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
Boşanma davası açacağım hangi nedenlere dayanabilirim? Kanundaki boşanma nedenleri nelerdir?
BOŞANMA NEDENLERİ
Boşanma nedenleri Türk Medeni Kanununa göre özel boşanma nedenleri ve genel boşanma nedenleri olarak ikiye ayrılır.
A. ÖZEL BOŞANMA NEDENLERİ
1-ZİNA ( TMK md. 161 )
2-HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VE ONUR KIRICI DAVRANIŞ (TMK md. 162 )
3-SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME ( TMK md. 163 )
4-TERK ( TMK md. 164 )
5-AKIL HASTALIĞI ( TMK md. 165 )
B. GENEL BOŞANMA NEDENLERİ
* EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA ( TMK md. 166/1–2 )
* ANLAŞMALI BOŞANMA ( TMK md. 166/3 )
* ORTAK HAYATIN YENDEN KURULAMAMASI SEBEBİ İLE BOŞANMA ( TMK md. 166/4
Zina nedir? Hangi hal zina nedeniyle boşanma davasına girer? Türk Medeni Kanunundaki düzenlenmesi nasıldır?
Zina nedeniyle boşanma,Türk Medeni Kanunu 161. maddesi ile hüküm altına alınmıştır.Buna göre:"Eşlerden birisi zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."
Zina, evli bir erkek veya kadının kocasından veya karısından başka bir kadın veya erkekle cinsel münasebette bulunması demektir. Karı ya da kocadan birinin zina etmesi, diğer taraf için mutlak bir boşanma sebebidir. Böylece kanun Türk kültüründe önemli bir yer tutan namus anlayışını hukuki temele dayandırmış olmaktadır.
Zina nedeniyle açılan boşanma davam reddoldu, yeniden başka bir nedene dayalı boşanma davası açılabilir miyim?
Yargıtay ın yerleşik kararlarında "zina" nedeniyle boşanma davası açan kişinin davasının reddolması halinde, sonrasında evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma davası açabileceği hüküm altına alınmıştır.
Zina, hem özel hem de genel bir boşanma nedeni olduğundan,boşanmak isteyen eş, dilerse aynı dava içerisinde zina nedeni ile boşanma sebebini dilerse hem zina nedeni ile hem de evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanma davası açabilecektir.
Eşimin beni aldattığını öğrendiğimden tarihten itibaren belirli bir süre geçti bu nedene dayalı boşanma davası açabilir miyim? Zina nedenine dayalı boşanma davası açmak süreye tabi midir?
Dava hakkı olan eş zina eden eşini affetmişse veya zinayı öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve en geç zinanın işlendiği tarihten itibaren beş yıl içinde dava açmamış ise zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı düşmektedir. Bu hükmün amacı, zina nedeniyle boşanma hakkının, eşlerden biri tarafından diğer eşe karşı ömür boyu sürekli olarak bir tehdit unsuru olarak kullanılmasını engellemektir.Hak düşürücü süre, zinanın tek bir eylem halinde olması durumunda olay tarihinden itibaren, devam eden zina ilişkisinde ise en son eylemin yani cinsel ilişkinin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar.Süre hak düşürücü olduğundan hakim sürelere uyulup uyulmadağını kendiliğinden inceleyecektir.
Zina nedeniyle boşanma davası açtım ispat yükü bende midir?
Zina davasında ispat yükü genel hukuk kuralı gereğince davacıdadır.
Eşimin zina yaptığı hangi delillerle ispatlayabilirim? Hangi durumlar zina kavramına girer?
Zinanın ispatı için illaki suçüstü yapılması veyahutta çok kuvvetli delillerle(fotoğraflar,kamera kayıtları vs.) ispatlanması şart değildir.Bu durumu bilmeyen genel olarak evli kadınlar,eşim tarafından aldatıldım boşanma davası açmak istiyorum,eşim cep telefonuyla saatlerce konuşuyor aldatılıyorum boşanmak istiyorum,eşim bilgisayar başından saatlerce kalkmıyor aldatılıyorum boşanmak istiyorum,eşim bi kadınla sürekli mesajlaşıyor boşanmak istiyorum, gibi beyanda bulunmalarına rağmen bir avukata başvurduklarında ispat edemem korkusuyla boşanma davasını zina sebebine dayandırmaktan kaçınmaktadırlar. Bu nedenle de zina sebebine dayalı boşanma davası ülkemizde pek uygulama alanı bulamamaktadır.Oysa Yargıtay zinanın boşanma sebebi yapılabilmesi için ceza hukuku anlamında bir suç olarak ispat edilmesi şartını aramamakta, hakimin boşanma kararı verebilmek için aldatmaya yönelik ipuçları, tavırlar ve davranışları da yeterli görebileceğini kabul etmektedir.
Hayata kast,pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmanın Türk Medeni Kanunundaki düzenlenmesi nasıldır? Hak düşürücü süre var mıdır?
Türk Medeni Kanunu 162. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."
Hangi hallerde hayata kast nedenine dayalı boşanma davası açılır?Eşim beni tehdit etti,eşim yakınlarıma saldırdı bu haller hayata kast nedenine girer mi?
Hayata kast, eşlerden birinin diğerini öldürmeye teşebbüs etmesi ve bu amaçla yapılmış davranışlardır. Bir anlık kızgınlık ve hatta hafif ya da ağır tahrik sonucu dahi olsa hayata kasdetmiş olmak yeterlidir.Kasta dayanmayan, diğer bir anlatımla kazara olan davranışlar dikkate alınmadığı gibi ölümle tehdit etmekte hayata kast sayılmamaktadır.Yani eşim öldürmekle tehdit etti boşanmak istiyorum şeklindeki talep ancak genel boşanma sebepleri içerisinde değerlendirilebilir.Bunun yanında eşin dışındaki yakın akrabalara ( örneğin, eşin anne, baba veya kardeşlerine ) yönelen eylemler TMK. 162. madde kapsamında değerlendirilmez.Ancak bu tür davranışlar "suç işleme" veya "genel geçimsizlik sebebi" kapsamında değerlendirilecektir.Bu nedenle eşim babamın canına kast etti boşanmak istiyorum,eşim kardeşime bıçakla saldırdı boşanmak istiyorum,eşim anneme silah çekti boşanmak istiyorum, şeklindeki boşanma talepleri ancak şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma olarak kabul edilebilir.
Eşim beni ağır şekilde dövdü,eve hapsetti,sokağa attı,aç bıraktı boşanmak istiyorum,bu haller pek kötü ve onur kırıcı davranışlara girer mi?
Pek kötü ve onur kırıcı davranış eşlerden birinin diğerine acı ve ızdırap veren her tür davranışıdır. Ruh veya fizik sağlığını bozan ve tehlikeye düşüren davranışlar olarak da nitelendirilebilir.Eşim beni ağır şekilde dövdü,eşim bana işkence yaptı ,eşim beni anormal cinsel ilişkiye zorladı boşanmak istiyorum,eşim beni aç bıraktı,eşim beni sokağa attı boşanmak istiyorum,eşim beni eve hapsetti gibi beyanlar ve bunlardan birini yapmakla tehdit edilmesi Yargıtay tarafından pek kötü ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma olarak kabul edilmektedir.Çünkü bu gibi hallere maruz kalan eş acı ve ızdırap duymaktadır. Tüm bu açıklamalar genellikle erkeğin kadına yönelik bir davranışı olarak görünür. Ancak bazı hallerde kadın da namus ve haysiyeti zedeleyici ya da aşağılayıcı söz ve davranışlarla kocasına eziyet edebilir. Hatta hakaret türünden davranışlar daha çok kadın tarafından kocasına karşı yapılmaktadır Yargıtay yerleşik içtihatlarında "Pek kötü davranış manevi şekilde sözlü veya yazılı olarak yapılabilecektir. Önemli olan eylemin doğrudan eşin namus ve şerefine yöneltilmiş olmasıdır."demektedir.
Suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme nedeniyle boşanmanın Türk Medeni kanunundaki düzenlemesi nasıldır?
Türk Medeni Kanunu 162. Maddesinde düzenlenmiştir.Buna göre"Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir."
Eşim hırsızlık yaptı,dolandırıcılık yaptı,rüşvet alıyor bu durumlarda suç işleme nedenine dayalı boşanma davası açılabilir mi?
Suç işleme nedenine dayalı boşanma davasını düzenleyen kanun maddesinde "küçük düşürücü suç"un tanımı yapılmamıştır.Ancak Yargıtay içtihatları ve genel hukuki kabule göre zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlarına fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma,terör eylemlerinet katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçları küçük düşürücü suç kavramına girmektedir. Şu husus da çok önemlidir ki bu şekilde bir suç işleyen eşin ceza kovuşturmasına uğraması da şart değildir. Bu suçlardan birinin evlilik birliği devam ederken işlenmiş olması ve birlikte hayat sürmenin çekilmez olması yeterlidir.Yani ceza veya hukuk mahkemesi kararını beklemeden eş, bu sebeplere dayanarak boşanma davası açabilir.Ancak belirtmek gerekir ki bu durum genel hukuk görüşüne aykırıdır.Yine evlilik öncesi işlenen ve eşin haberdar olduğu suçlardan dolayı bu sebebe dayanarak boşanma davası açılamaz.
Eşim esrar kullanıyor boşanmak istiyorum,eşim kumar oynuyor boşanmak istiyorum,haysiyetsiz yaşam sürme nedir? Hangi hallerde bu nedene dayalı boşanma davası açılabilir?
Haysiyetsiz yaşam sürme ise eşlerden birinin namus, şeref, haysiyet gibi toplumsal ve ahlaki değerlere aykırı olan bir yaşayışı sürekli bir hayat tarzı olarak belirlemiş olmasıdır. Örneğin muhabbet tellallığı, esrarkeşlik, kumarbazlık, cinsi sapıklık vb.Ancak haysiyetsizlik sebebiyle boşanmaya hükmedebilmek için davalı eşin haysiyetsiz bir hayat sürmekte olmasının diğer eş için evliliği çekilmez hale getirmiş bulunması da gereklidir. Başka deyişle diğer eş de benzer davranışlar içindeyse bu gerekçeyle boşanma talep etme hakkı ortadan kalkar. Her iki suç nedeni ile kanunda hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu sebeplerden herhangi bir ile her zaman boşanma davası açılabilecektir.
Terk nedenine dayalı boşanma davasının Türk Medeni Kanunundaki düzenlemesi nasıldır?
Türk Medeni Kanunu 164. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz."
Eşim evi terk etti boşanmak istiyorum.Nasıl ihtar çekmeliyim? İhtar içeriğinde neler olmalı? usulü nasıldır?
Eşim evi terk etti boşanmak istiyorum, diyen birinin terk nedenine dayalı boşanma davası açmadan önce Aile Mahkemesine başvurarak ihtar talep etmelidir. İhtar talep edebilmek için terk edildiği tarihten itibaren en az 4 ayın tamamlanmış olması gerekir. Aile mahkemesi terk eden eşe ortak konuta dönmesi için iki aylık süre verir. Adresi tüm aramalara rağmen tespit edilemeyen eşe ihtarname ilanen yapılacaktır. İlanen tebliğ son ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır. İhtarnamenin davanın açıldığı yer mahkemesinden istenmesi taraflara ileride kolaylık sağlayacaktır.
Son olarak ihtarnamede davet edilen konutun adresi bildirilmeli, konut açık ve konuta girişin temini sağlanmalıdır. Ayrıca kişi davet edildiğinde, davet edildiği adrese göre yol gidiş ve her ihtimale karşılık dönüş masraflarında karşılanması gerekmektedir. Terk edilen eş baştaki 4 ay ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 ay olmak üzere, toplam 6 ay eve dönmediği takdirde terk nedeni ile boşanma davası açabilecektir.
Aynı davada hem terk hem de şiddetli geçimsizlik nedenine dayanılabilir mi?
Aynı olayda,hem terk ve hem de geçimsizlik hukuki sebebine birlikte dayanılamaz.Çünkü,bir kimse terk nedenine dayalı olarak ihtar göndermekle, ortak hayatı devam ettirmek istediğini, önceki olayları hoş görüyle karşıladığını ve affettiğini kabul etmiş olur.Bu sebeple terk nedenine dayanıldığında geçimsizlik sebebiyle boşanmayı istemek hukuken mümkün değildir.Bunun yanında,şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak isteyen eşin, ihtar isteği samimi bir istek olarak kabul edilemez.Çünkü eve dön ihtarı göndermek geçmiş olayların affı anlamına gelir böyle bir durumda dava kesinlikle reddeolur.
Akıl hastalığına dayalı boşanma davasının Türk medeni kanunundaki düzenlemesi nasıldır?
Türk Medeni Kanunu 165. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir."
Eşim akıl hastası nasıl boşanma davası açabilirim?
Akıl hastalığına dayalı boşanma davası açabilmek için akıl hastalığının evlilik birliği yapıldıktan sonra ortaya çıkması gerekir.Nitekim akıl hastalığı, evliliğin esaslı sebeplerinden biri olan neslin sağlıklı bir şekilde devam etmesi beklentisini engelleyeceğinden, kesin evlenme engelleri arasında sayılmıştır. Akıl hastalığına rağmen yapılmış bir evlilik mutlak butlanla batıldır ve iptal ettirilebilir.
Eşim akıl hastası boşanmak istiyorum.Akıl hastalığını hangi delillerle ispatlayacağım?
Eşim akıl hastası boşanmak istiyorum şeklindeki bir talepte,eşin aklı hastası olduğu ve bu hastalığın geçmeyeceği sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmelidir.Böyle bir durumda boşanma davasını gören aile mahkemesi, akıl hastası olan eş için Sulh hukuk mahkemesinden kanuni temsilci tayini talep eder.Mahkemece kanuni temsilci atandıktan sonra dava devam ettirilir.Atanan kanuni temsilci ayrıca boşanma davasında temsil için Sulh hukuk mahkemesi hakiminden izin alacaktır.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması(şiddetli geçimsizlik) nedeniyle boşanmanın kanundaki düzenlenmesi nasıldır?
Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Ülkemizde açılan boşanma davalarının %90'ında davanın hukuki sebebi olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu gerekçesine dayanılmaktadır.
Eşimle aramda şiddetli geçimsizlik var ancak her ikimizde kusurluyuz? dava reddolur mu?
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, kusura dayanan (kusuru gerektiren) bir boşanma sebebi değildir. Eşlerden her ikisi de kusurlu olabileceği gibi, her ikisi de kusursuz olabilir.Ancak davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuran geçimsizlik ile ilgili olarak davalıdan daha fazla kusurlu ise, davalı eşin bu davaya itiraz etme hakkı vardır.Bu hususun varlığını hakim kendiliğinden nazara alamaz.
Eşim haksız olduğu halde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtı, boşanmak istemiyorum ne yapmalıyım?
Böyle bir durumda davalı taraf olarak, davacı eşin daha fazla kusurlu olduğunu ispat ettiğiniz takdirde dava reddedilecektir. Bu sonuç bir kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak kazanamaması ilkesinden kaynaklanmaktadır. Bir kişinin evlilik birliğinin sarsılmasında hem daha çok kusurlu olması hem de bu duruma rağmen boşanma hakkını elde etmesi adil bir sonuç olarak görülmemiştir .
Eşimle sürekli tartışıyoruz boşanma davası açtım ancak o davaya itiraz etti ne yapmalıyım?
Şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davalarında davalıya kusur yönünden tanınan itiraz hakkı davalı tarafından kötüye kullanılmış ve evlilik birliğinin devamında davalı ve varsa çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar da kalmamışsa hakim boşanma kararı vermelidir. Böylece salt daha az kusurlu olduğunu gerekçe göstererek, aslında yürütmek istemediği bir evliliği sona erdirmekten kaçınan davalının elinden bu imkan alınmış olmaktadır. Diğer deyişle önemli olan hakimin evlilik birliğinin devamında yarar görüp görmediğidir. Devamında yarar bulunmayan bir evlilik, davalı taraf daha az kusurlu olsa ve bu gerekçeyle boşanma davasına itiraz etse dahi mahkemece sona erdirilecektir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 02.12.1991 tarihli, 1991/12450 Esas ve 1991/14351 Karar sayılı ilamı bu hususa örnek teşkil eder:"Aynı evde oturmakla birlikte çok uzun süre birbirleri ile bağlantı kurmayan ve konuşmayan eşlerden birinin açtığı boşanma davasına diğer eşin karşı çıkması hakkın kötüyü kullanılması niteliğindedir."
Hangi haller evlilik birliğinin temelden sarsılması(şiddetli geçimsizlik olarak) kabul ediliyor? Listeye bakarak evlilik birliğiniz temelden sarsılmış mı öğrenin.
YARGITAY KARARLARINA GÖRE ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK(EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI) OLARAK KABUL EDİLİP BOŞANMAYA KARAR VERİLEN HALLER:
1-Ağız ve vücut kokusu nedeniyle boşanma(tedavi imkanı olmamalı veya eş tedaviye yanaşmamalı bu sebeple de evlilik birliği temelden sarsılmalı)
2-Eşin tayin olduğu yere gitmeme nedeniyle boşanma
3-Yıkanmaktan kaçınma nedeniyle boşanma
4-Eşin hastalığı ile ilgilenmemek nedeniyle boşanma
5-Eşini evden kovmak nedeniyle boşanma(ağır kusurdur)
6-Eşin çalışmasına izin vermemek nedeniyle boşanma(çalışma özgürlüğü kısıtlanması,mesleğin icrasına izin vermemek ağır kusur sayılmıştır)
7-Çalışmayan eş nedeniyle boşanma(Erkek çalışıp eşine ve çocuklarına bakmalıdır.Keyfi olarak çalışmayan eşe karşı kadın boşanma davası açabilir)
8-Eşin ailesine karşı ilişkiler nedeniyle boşanma(Erkeğin kadının ailesine şiddet uygulaması,kadının erkeğin ailesine hakaret etmesi,erkeğin kadını ailesi ile görüştürmemesi,aileye karşı bakım ve yardım görevinin eşin baskısı nedeniyle yapılamaması boşanma nedeni olarak kabul edilmiştir.)
9-Eşin diğer eşe aşırı derece alay etmesi nedeniyle boşanma
10-Aile sırlarını açıklama nedeniyle boşanma(tartışmalar,olaylar,cinsel ilişki vs. bunları ifşa etmek)
11-Eşin altını ıslatması nedeniyle boşanma(tedavi imkanı yoksa eş tedaviye yanaşmıyorsa)
12-Eşin borçlanması nedeniyle boşanma(eş borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirmişse ve eve hacizler geliyorsa)
13-Aşırı kıskançlık nedeniyle boşanma
14-Eşe bağımsız konut sağlamama nedeniyle boşanma(bu konuda Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararı vardır.Eşin ayrı bir evde oturma isteği varsa ve koca bunu keyfi olarak yerine getirmiyorsa ağır kusurludur)
15-Çocuklara karşı şiddet nedeniyle boşanma(çocukları dövme,eve kilitleme,aç bırakma ve bunları terbiye etme sınırları dışında aşırı şekilde yapma)
16-Öncek evlilikten olan çocukları istememek(ağır kusur)
17-Eşe karşı şiddet uygulamak nedeniyle boşanma
18-Eşe karşı tehdit ve hakaret nedeniyle boşanma(eşe karşı söylenen sözlerin eleştiri sınırlarını aşıp tehdit ve hakarete varması, burada önemli olan bu sözlerin söylenmesi ve sözlerin tehdit ve hakaret olup olmadığı hakim tarafından takdir edilecektir.Her türlü söz olabilir)
19-Eşin kumar oynaması nedeniyle boşanma(Aile ekonomisini tehlikeye düşürecek şekilde kumar oynamak,at yarışı,iddia,bahis de olabilir)
20-Kadının rızası dışında meydana gelen ırzına geçilme nedeniyle boşanma
21-Eşler arasında cinsel uyumsuzluk ve doyumsuzluk nedeniyle boşanma(3 aya yakın cinsel ilişkiye girmemek boşanma nedeni olarak kabul edilmiştir.)
22-Eşin başkasını sevmesi nedeniyle boşanma(Başkasını sevdiğin söylemek,bu konuda deliller bulunması,başkasıyla yaşamak nedeniyle de boşanma kararı verilir)
23-Eşin aşırı cimriliği nedeniyle boşanma
24-Eşin beddua etmesi nedeniyle boşanma
25-Eşini yurtdışına götürmeme nedeniyle boşanma
26-Eşin tarikat toplantılarına katılması nedeniyle boşanma
27-Eşlerin karşılıklı kusurları halinde boşanmaya karar verme.
Anlaşmalı boşanma (hızlı boşanma,en kısa sürede boşanma) nedir? kanundaki düzenlemesi nasıldır?
Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunu 166/3. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz."
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için kaç yıllık evli olmalıyım?
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Taraflar bir yıldan daha az evli kalmışlarsa bu durumda anlaşmalı boşanma mümkün değildir.Anlaşmalı boşanmada tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını ispatlamalarına gerek duyulmaz.
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için kaç yıllık evli olmalıyım?
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Taraflar bir yıldan daha az evli kalmışlarsa bu durumda anlaşmalı boşanma mümkün değildir.Anlaşmalı boşanmada tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını ispatlamalarına gerek duyulmaz.
Eşimle en kısa sürede anlaşmalı olarak nasıl boşanabilirim?
Çiftlerin en kısa sürede anlaşmalı olarak boşanabilmesi için her şeyden önce eşlerin birlikte mahkemeye müracaat etmesi ya da bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanmada hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi gerekmektedir.Taraflar duruşmada avukatla temsil edilseler bile hakim tarafları en az bir kez bizzat dinlemelidir eşler boşanma konusundaki iradelerini hakimin huzurunda açıklamalıdırlar.
Anlaşmalı boşanmada protokol nasıl olmalıdır?Çocukların durumu ve mali konular nasıl düzenlenmelidir?
Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu ile ilgili olarak bir protokol üzerinde anlaşmaları ve hakimin de bu protokolü uygun bulması gerekir. Protokol Anlaşmalı Boşanma davasının özünü oluşturur.
İlk bakışta basit bir mutabakat metni gibi görünse de boşanmanın sonuçlarını belirlerken tarafların bazı haklarından feragat etmesi, taraflar ile çocukların ilişkisi, tazminat, nafaka malvarlığının tasfiyesi gibi önemli sonuçları bulunmaktadır. Bu sebeple Protokol hazırlanması tarafların titizlikle, sonuçlarını düşünerek yapmaları gereken bir işlemdir.Bu nedenle mutlaka bir avukatın yardımından faydalanmak gerekir.
Boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında düzenlenen protokolü, hakimin uygun görmesi, uygun görmezse gerekli değişiklikleri yapması, bu değişiklikler taraflarca da kabul edilirse boşanmaya karar verilmesi, kabul edilmezse ve açıkladığım koşullardan bir tanesi bile eksikse tarafların delillerini sunarak evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlamaları gerekir.
Anlaşmalı boşanma davası açtık hakim davayı reddermi?
Anlaşmalı boşanmanın koşulları oluştuğunda hakim bu durumla bağlı kalarak mutlaka boşanma kararı verecektir, hakim bu durumda ayrılık kararı veremez.Taraflar kanuna, ahlaka, kişilik haklarına aykırı olmamak koşulu ile her konuda serbestçe anlaşabilirler ve buna ilişkin bir protokol düzenlerler. Protokol hükümlerinin yerine getirilebilir olması geçerli bir Protokol için yeterlidir.
Eşimle anlaşarak boşandık nafaka istemedim yeniden dava açıp isteyebilir miyim?
Tarafların anlaşarak boşanmasından sonra taraflar arasında hiçbir hak ve alacak kalmaz. Dava ile birlikte kendi adına nafaka veya tazminat istemeyen eş daha sonra bu taleplerde bulunamaz.
Boşanma davası açtım reddoldu eşimle 3 yıldan fazladır bir araya gelmedik ne yapmalıyım?
Böyle bir nedene dayanılarak boşanma davası açılabilir.Bu durum Türk Medeni Kanunu 166/4. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre:"Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."
Boşanma davam reddedildi, davada kusurlu bendim, eşimle 3 yıldır bir araya gelmiyoruz dava açsam kabul edilir mi?
Böyle bir durumda boşanma davası açıldığında dava kabul edilir. Çünkü boşanma kararı verilebilmesi için tarafların hangisinin fiili ayrılığa sebep olduğu, hangisinin kusurlu ya da daha fazla kusurlu olduğu,önceki davada hangisini davacı veya davalı olduğu gibi hususlar nazara alınmayacaktır. Kusur konusu sadece boşanma yanında hükmedilebilecek olan nafaka ve tazminatın belirlenmesinde nazara alınabilecektir.Kusurlu tarafa boşanma davası açma hakkının tanınmış olması nedeniyle bu boşanma sebebi uzun yıllar boyunca tartışılmış ve ancak 1988'de kanuna girmiştir.
Boşanma davam feragat ettiğim için reddedildi.3 yıl bir araya gelmezsek yeniden boşanma davası açabilir miyim?
Evet açabilirsiniz.Çünkü,açılan dava feragat nedeniyle reddedilmiş olsa dahi ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içerisinde taraflar bir araya gelemediklerinden boşanmaya karar verileceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla hüküm altına alınmıştır. "Feragat ve kabul, kesin hükmün hukuki neticelerini hâsıl eder. Feragat beyan tarihinde hukuki sonucunu doğurur. Feragat üzerine verilen kararın taraflara tebliği suretiyle şekli kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Tarafların önce görülen ve feragat nedeniyle ret edilen davanın kesinleşmesinden itibaren yaşamlarını fiilen ayrı sürdürdükleri ve 3 yıl bir araya gelmedikleri sübuta erdiğinden, boşanmaya karar verilmesi gerekir."
Boşanma davasında maddi tazminat için gerekli şartlar nelerdir?
Herşeyden önce bir boşanma kararının olması, yani tarafların boşanmasına karar verilmiş olması gerekmektedir.Boşanma davası açılmadan nafaka talep edilebilir fakat boşanma davası açılmadan ve boşanmaya karar verilmeden maddi tazminata hükmedilemez.Tazminatın boşanma davasında talep edilmiş olması gerekmektedir.Maddi tazminata karar verilebilmesi için kişinin kusurunun karşı taraftan daha az olması gerekmektedir.Davacı tarafın boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmiş olması gerekmektedir.Kusursuz veya daha az kusurlu eşin, mevcut veya ileride ortaya çıkması beklenen menfaatlerinin zedelenmesi ile boşanma arasında nedensellik bağı olması gerekir.
Eşimle boşanalı 1 yıldan fazla oldu şimdi dava açıp maddi tazminat talep edebilir miyim?
Talep edemezsiniz.Çünkü,evliliğin boşanma nedeniyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle ortadan kalkar. Bu süre hak düşürücü bir süre niteliği taşımadığından, süresinden sonra açılan maddi tazminat davasında karşı tarafın zamanında zamanaşımı itirazında bulunması gerekmektedir.Hakim kendiliğinden talebin zamanaşımına uğradığını dikkate almaz.
Boşanma davasında manevi tazminat için gerekli şartlar nelerdir?
Manevi tazminat talebi için ilk şart; maddi tazminatta olduğu gibi talepte bulunan eşin kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir.Karşı taraftan daha kusurlu olan eş boşanma davasında herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz.Manevi tazminat talebi boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi boşanma davasından sonrada talep edilebilir.Boşanma davasından sonra istenen tazminatlarda, kesinleşmiş boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu olan eşin tazminat talep etmeye hakkı vardır.Boşanma davası olmadan manevi tazminat zaten talep edilemez.
Manevi tazminat talebinin diğer şartı uğranılan zarardır. Tazminat talebinde bulunan eşin manevi olarak zarar gördüğünü ispatlaması gerekmektedir.Manevi zarar olarak kastedilen kişinin ruhsal olarak zarar görmesi, duyduğu acı, elem ve kederdir.Bu doğrultuda hakim zarar gören eşin zenginleşmesine imkan vermeyecek ölçüde bir tazminata karar vermelidir. Kişinin gördüğü manevi zararın boşanmaya sebep olan olaylarla bağlantısı olmalıdır.Ancak boşanmaya neden olan olaylarla kişinin çektiği acı arasında neden-sonuç ilişkisi bulunuyorsa kişi tazminat talebinde bulunabilir. Boşanma davasında şartlar oluşsa dahi ancak istem halinde manevi tazminata hükmedilebilir.
Eşimle boşanalı 1 yıldan fazla oldu şimdi dava açıp maddi tazminat talep edebilir miyim?
Talep edemezsiniz.Çünkü,evliliğin boşanma nedeniyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle ortadan kalkar. Bu süre hak düşürücü bir süre niteliği taşımadığından, süresinden sonra açılan maddi tazminat davasında karşı tarafın zamanında zamanaşımı itirazında bulunması gerekmektedir.Hakim kendiliğinden talebin zamanaşımına uğradığını dikkate almaz.
Boşanma davasında manevi tazminat için gerekli şartlar nelerdir?
Manevi tazminat talebi için ilk şart; maddi tazminatta olduğu gibi talepte bulunan eşin kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir.Karşı taraftan daha kusurlu olan eş boşanma davasında herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz.Manevi tazminat talebi boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi boşanma davasından sonrada talep edilebilir.Boşanma davasından sonra istenen tazminatlarda, kesinleşmiş boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu olan eşin tazminat talep etmeye hakkı vardır.Boşanma davası olmadan manevi tazminat zaten talep edilemez.
Manevi tazminat talebinin diğer şartı uğranılan zarardır. Tazminat talebinde bulunan eşin manevi olarak zarar gördüğünü ispatlaması gerekmektedir.Manevi zarar olarak kastedilen kişinin ruhsal olarak zarar görmesi, duyduğu acı, elem ve kederdir.Bu doğrultuda hakim zarar gören eşin zenginleşmesine imkan vermeyecek ölçüde bir tazminata karar vermelidir. Kişinin gördüğü manevi zararın boşanmaya sebep olan olaylarla bağlantısı olmalıdır.Ancak boşanmaya neden olan olaylarla kişinin çektiği acı arasında neden-sonuç ilişkisi bulunuyorsa kişi tazminat talebinde bulunabilir. Boşanma davasında şartlar oluşsa dahi ancak istem halinde manevi tazminata hükmedilebilir.
Eşim beni aldattı,dövdü,kalabalık bir ortamda hakaret etti manevi tazminat talep edebilir miyim?
Evet tüm bu belirtilen durumlarda ispat etmek ve daha az kusurlu olmak şartıyla eşinizden manevi tazminat talep edebilirsiniz.Çünkü tüm bu haller sizi manevi olarak acı elem ve kedere sürüklemektedir.
Boşanma davasında manevi tazminat talep etmedin sonradan talep edebilir miyim?
Evet talep edebilirsiniz.Boşanma davasında kusursuz veya daha az kusurlu iseniz ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde manevi tazminat davasını açmanız gerekmektedir.Aksi halde manevi tazminat talebiniz zamanaşımına uğrar.